6.08.2012

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları-Bakanı Faruk Çelik-Yılmaz Parlar



AMELE BAKANLIĞI
Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları'na katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, önce sunum yaparak, Ulusal İstihdam Stratejisi ve Eylem Planını anlattı ve soruları cevaplandırdı. Bakan Faruk Çelik, 7 Haziran 2012 tarihli Hotel Ceylan Intercontiental’daki toplantıda ''çalışanların tümünün amele'' olduğunu kaydederek, Çalışma Bakanlığının da bir anlamda ''Amele Bakanlığı'' olduğunu söyledi.
Ülkenin işgücü piyasası yapısal sorunlarını orta ve uzun vadede çözmek ve istihdama katkısını artımak işsizlik sorununa yönelik kalıcı çözümler geliştirmek amacı güden Ulusal İstihdam Stratejisi ve Eylem Planını gazetecilerle paylaştı.
Bakan Çelik “Eğitim-İstihdam İlişkisinin Güçlendirilmesi, İşgücü Piyasasının Esnekleştirilmesi, Özel Politika Gerektiren Grupların İstihdamının Artırılması, İstihdam-Sosyal Koruma İlişkisinin Güçlendirilmesi konularını kapsayan 4 temel politika ekseni ile büyümeyi ve istihdam kapasitesini artırmayı 7 sekörde 42 hedef, 57 politika ve 204 tedbir belirledik. Taşeron işçilerinin; izin, örgütlenme, sosyal haklar gibi sorunlarını çözmek üzere İş Kanunu'nda değişiklik üzerinde çalışıyoruz. Taşeron işçilerinin Kıdem Tazminatı sorunu da fonlu sisteme geçişle çözülmüş olacak'' dedi
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2008 verilerine göre ülkede ve dünyada örnek rakamlar vererek “Gereksiz sezaryen oranının % 21,2, maliyetinin ise 18 milyon dolar. OECD ülkelerinde her 100 canlı doğumdan ortalama 25,8'i sezaryenle doğarken, Türkiye için bu rakam 47,7 dir. Türkiye'nin sezaryenle doğumda Brezilya ve Çin'den sonra üçüncü gelmektedir. 2011 verilerine göre Türkiye'deki doğumların yüzde 45,5'inin normal, yüzde 54,4'ünün sezaryenle gerçekleşti. Sezaryenle doğum oranı üniversite hastanelerinde yüzde 66,3, özel hastanelerde yüzde 64,1, devlet hastanelerinde yüzde 42,7'dir. Adana, Antalya ve Osmaniye ilk üç sırada yer almaktadır. 2011 verilerine göre ülkemizdeki toplam doğum sayısının üçte biri kadar kürtaj işlemi gerçekleşmiş olup, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde bin 11, özel hastanelerde 72 bin 893, üniversite hastanelerinde ise 15 bin 373 adet kürtaj yapılmıştır''diye rakamlarla örnekledi.
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, milyonlarca çalışanın en önemli sorunlarından biri olan kıdem tazminatıyla ilgili düzenlemede sona yaklaşıldığını açıklayarak. “Kıdem tazminatında geriye dönük haklar kaybolmayacak. % 10’luk kısım faydalanmaktadır. İşgücü piyasamızı katılaştıran, verimliliği azaltan en önemli sorun olan kıdem tazminatı sisteminin bugünkü şartlarda bu yapının sürdürülemesi mümkün değil. Kıdem tazminatını, fonlu sisteme dönüştürme konusunda kararlığımız sürmektedir. Şu anda çalışma aşamasındadır. Tazminatlar için belirlenecek oranlar konusunda ise tarafların görüşleri alınacakdır. Yıllık değil aylık kıdem tazminatı formülü üzerinde çalışmaktayız. Geçen yıl 12 milyon çalışan bir yılı doldurmadan işinden ayrılmış. Bu, insanların kıdem tazminatı almadıkları anlamına geliyor. Kıdem tazminatını çalışanların yüzde 10’luk bölümü hak ediyor. Bunların içinde de tazminat alamayanlar var. Biz bir ay bile çalışsa kıdem tazminatını işçinin hesabına yatıracak bir sistem için çalışıyoruz” dedi.
Ayrıca suali cevaplandıran Çelik, Taşeron işçilerin sıkıntıları da giderilecek. İş Kanunu’nda değişiklik yapılacak. Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın da Meclis’te 5’inci sırada, sendikal örgütlenme % 60’larda görünmektedir. Ölen-kalan herkes kayıtlı. 10 milyon 300 binin içerisinde kayıttan düşmeyen çok ölü var. Bakanlık kayıtlarında 5 milyon 400 bin olan çalışanın 3 milyon 200 bini sendikalı görünüyor, 51 sendika sahte üyelerle barajı aşıyor. Ancak, gerçek 880 bin üyeye gelince, % 1 barajını 13 sendika aşamıyor” dedi.
THY ile Hava-İş arasındaki gerilim konusu soruları karşısında ''Bu tansiyonun düşürülmesi ve iş akdini kaybedenlerin geri dönüşünün sağlanması, şu anda karşı karşıya bulunduğumuz durum. Biz de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bu konu üzerinde duruyoruz. 'Haksız yere iş akdi feshi söz konusu ise bunları talimatsa talimat olarak alın, derhal bunların geri dönmesi konusunda gerekli çalışmaları yapın' diye söyledik. İlgili yasada grev yasağı bölümüne bu getirilebilir, buna bir engel yok. Hava-İş'te grev yasağı yok idi ama greve gidilip toplum sağlığı ve toplumun bu konudaki hak mahrumiyeti söz konusu olunca da Bakanlar Kurulunun bunu erteleme yetkisi var. Bakanlar Kurulu 2 ay erteler, 2 ay sonra da Hakem Heyetine gider. Hakem Heyeti toplu sözleşmeyle ilgili nihai kararı verir, dosya kapanır. Fakat yasama böyle bir yolu tercih etti ve bu madde Meclis'ten geçti ve yasalaştı. Yapmamız gereken ne? İki olay var; iş akdi feshedilenler var, işveren ile sendika arasında gerilim var. Bu tansiyonun düşürülmesi ve iş akdini kaybedenlerin geri dönüşünün sağlanması şu anda karşı karşıya bulunduğumuz durum. Biz de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bu konu üzerinde duruyoruz, gerek işverenle, önümüzdeki hafta sendika ile de görüşeceğiz. 'Haksız yere iş akdi feshi söz konusu ise bunları talimatsa talimat olarak alın, derhal bunların geri dönmesi konusunda gerekli çalışmaları yapın' diye söyledik. Bu, toplu sözleşme neticesindeki uyuşmazlığın neticesinde alınan bir grev kararının ürünü değil. Böyle bir grev yok. Grev kararı olmadan işe gitmeme tablosu var. Bu da yasalarımızda iş akdini fesh etme imkanını getiriyor işverene. Yasal haklarını herkes kullanıyor. Sendika da Hakem Heyeti'ne gidiyor. Biz de ILO'ya gidiyoruz bu hafta içerisinde, uluslararası boyutuyla tartışma, konu olacaksa olacak. Bir hak mahrumiyetine dönüşmemesi konusunda söylenmesi gerekeni en üst perdeden söylediğimizi bilmenizi istiyorum. Yasal ise zaten işlemlerin bir anlamı kalmayacak. Yasal değil ise elindeki imkanı işveren kullanmış oluyor. Ama buna rağmen -e-posta yoluyla (işten çıkarma)- hakikaten bu işte hiçbir günahı, kabahati olmayan insanların olduğu söyleniyor. Varsa böyle bir şey gözden geçirilip hızlı bir şekilde tekrar işe dönmeleri konusunda en üst perdeden söylüyoruz'' şeklinde cevapladı.
Grevin yasaklanması hakkında yorum yapmasını istenen Ara sual karşısında ''Konu toplumun neredeyse tümünü ilgilendiren bir konu. Hava ulaşımı, kara ulaşımı gibi oldu. Bu derece önemli bir ulaşımı aksatmak gibi bir şey ne sendikaların görevidir, ne de iş dünyası veyahut da işverenin bu bağlamda emeğiyle ekmeğini kazanan insanların ekmeğini elinden almak gibi bir düşüncesi olamaz. Bakanlar Kurulunun böyle bir yetkisi var iken, yasamaya getirilmesine dikkat çekiyorum. Yargı kararı 'grevdir' diyorsa, durum farklı değerlendirilecek. 'Grev değildir' diyorsa, işveren mevcut haklarını kullanmış olacak. Burada bir hukuksuzluk varsa, bunun telafi edilmesini işverene söyledik. Bir diyalog başladı sendika ve işveren arasında. Biz de devredeyiz.''
Gazetecilerin yıpranma hakkı konusundaki sorulara “Gelecek yasama yılında netliğe kavuşacak. Olacak veya olmayacak noktasında net bir şey söyleriz. O alanın genişleyip genişlemeyeceğini göreceğiz'' dedi.
Sağlık konusunda ve diş konusunda''2013'te ağız-diş sağlığıyla ilgili süreci başlatıyoruz. Sağlıkta imkanlara erişimle birlikte suistimaller oluştu, aynı olay ilaç konusunda da. tedavi hizmetlerinde de yaşandı Tedbir almak zorundayız Avuç içi damar izi..(Fujitsu tarafından geliştirilen sistem uygulamalar pek çok yerde mevcut bilgi verelim kesilmiş bir el veya ölü el gibi suistimal asla olamıyor. Kan akışı olan damarlardan tesbit eden mekanizma ve sistem).
Çelik, işsizlik maaşı konusuna değinerek, sosyal devlet olmanın gereklilikleri yerine getirilirken, başka sorunların da beraberinde geldiğini kaydederek, 6-8-10 aylık işsizlik ödeneği verdiklerini, bunun süresinin ve meblağlarının artırılmasıyla, ''çalışmama'' ve ''sistemde kalma''nın daha çok tercih edilebileceği endişesi taşıdığını ifade etti.
Üniversite bitiren gençlerin her yıl iş bulma markete katılarak iş bulma sorunu yaşadıklarını % 20 si işe sahip olurken 800.000 kadar patlamaya hazır bomba diye Ali Sabancı’nın GYİAD konferanstaki sözünü siz nasıl değerlendiriyorsunuz. Kadın girişimcilik oranlarını kapsyan sorularımıza
Van örneği ile pek çok teşvik paketlerin sunulduğunu elbette sorun ancak yavaş yavaş üstesinden geliyoruz ve geleceğiz şeklinde cevap aldık.
yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder