BASIN TOPLANTILARI
- ANASAYFA SİYASET EKONOMİ TURİZM BİLİŞİM SAĞLIK GIDA OTOMOTİV
- EMLAK GÜNCEL KİTAP MÜZİK MODA MAGAZİN SİNEMA KÜLTÜR & SANAT
Forum İstanbul 2017 İlk Oturumunda Türkiye’nin Ekonomik Geleceği Konuşuldu
Forum İstanbul 2017’in
16. yılında alanında isim yapmış,
çalışmalarıyla örnek teşkil eden konukları ağırlamaya devam ediyor. Forum
İstanbul 2017’in ilk gününde öğleden sonra gerçekleşen ‘Türkiye’nin Geleceğini
Tasarlarken; İhracatta Atılım Yılı’ oturumu büyük ilgi gördü.
Forum İstanbul 2017’in ilk
öğleden sonra gerçekleşen ilk oturumunda ‘Gümrük Birliği’nin revize edilmesi
ile rekabet gücünde sağlanacak artışlar neler olacak?’,’ Dünyada yeni bir
korumacılık dalgası yayılırken, kapılar nasıl aralanabilir?’,’ Küresel mal
ticaretinin yavaşladığı bir ortamda hizmet ticaretinin sunduğu fırsatlar
olabilir mi?’, ‘Turizm ve ulaşım sektörleri’ ‘Yatırım projeleri için finansman
kaynakları’ gibi konular, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz’un
moderatörlüğü’nde İhracatta Atılım Yılı’ başlıklı oturum ile Türkiye’nin 2017 yılı
ekonomik durumu ve geleceği masaya yatırıldı.
Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Şeref
Oğuz’un “En güvenli gelecek onu inşa etmekle oluyor” sözüyle başlayan panelde Ekonomi Bakanı Nihat
Zeybekci; kartların yeniden dağıtıldığını, Türkiye'nin geleceğinin yeniden
şekillendiğini söyledi. Türkiye'nin edilgen bir ülke olmayacağını dile getiren
Zeybekci, kuralları belirleme kabiliyetinde bir ülke olmamız gerektiğine vurgu
yaptı. Türkiye'nin üretim, dağıtım ve satış kanallarını gerçekleştiremeyen bir
ülke olmasına rağmen başarılı bir ülke olduğunu kaydeden Zeybekci, AB'ye
ihracatı artırarak devam ettiklerini belirtti. Çok hızlı üretim yapma
kabiliyeti ve çok kısa sürede dağıtım yapma kabiliyeti ile ilgili başarılı bir
ülke olduğumuza dikkat çeken Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ticarette öngörülebilirlik düştü. Kimse 6 ay önceden 1 milyon adet sipariş
vermiyor. 2 haftadan önce sipariş ederek doğrudan mağazaya temin ediyor.
Türkiye konumu itibariyle coğrafi avantajı ve hızlı üretimi ile bu konuda
avantajlı konumda. Dünyada tüketim ve dağıtım ağları e-ticarette. Üretici
doğrudan sipariş verenin adresine gönderim yapacak. Dünya buraya evirildi.
Çin'de e-ticaret toplam ticaret payının yüzde 15'ini oluşturuyor. Her yılda
artıyor. Biz de ise yüzde 2 seviyesinde. Ama hızlı bir ülkeyiz. Bu açığı
kapatırız. Teknoloji 4.0 eskisi kadar konuşulmayacak. Çünkü eskimiş olacak.
Gerek Eximbank kaynakları gerekse yatırım ve teşviklerle yatırım teşvik
sistemini oluşturuyoruz. 20 milyar TL'nin üstünde bir başvuru var. Biriyle
anlaşma sağlandı. 2 tane daha başvuru var. Bu 3 başvuru ile yapılacak toplam
yatırım 11 milyar lira seviyesinde olacak. Eximbank ile ihracatçımıza gerekli
destekleri veriyoruz. 2017 yılından sonra Güney Kore'yi geçip dünyanın bir
numaralı Eximbank'ı olmak istiyoruz” dedi.
İhracatın içindeki teknolojinin
payını yüzde 4'lerden yüzde 15'lere çıkarmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarına
dikkat çeken Zeybekci, bu seviyeye gelinirse edilgenden etken bir ülkeye geçmiş
olacaklarını vurguladı. Böylece kuralları belirleyen bir ülke olacaklarını
savunan Zeybekci, "Herkes bir koşuyorsa biz üç koşmak zorundayız.
Büyümemiz artıyor. AB ile ilişkilerimiz iyi gidiyor. Ekonomik istikrarı
yakalayacağız. Büyümemiz devam edecek" dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin
konuşmasının ardından söz alan Türkiye
İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi:” Türkiye İhracatçılar Birliği olarak ekonomik
senaryolar ortaya koyduk. Çünkü artık ölçmüyorsan yönetemiyorsun. Senaryomuz
dünya dış ticaretinin 2023 yılında ne olacağı yönündeydi. 2015 yılında dış ticaretimi
16,5 trilyon dolar, 2016 yılında 15,950 trilyon dolar olarak gerçekleşmiş. 2017
yılında 17,3 veya 17,7 trilyon dolar olarak bekleniyor. Rakamları
incelediğimizde dünya dış ticaretinde aldığımız paylarda ilerleme var. Şu anda
binde 89’u yakalamış bulunuyoruz. Hedefimize emin adımlarla ilerliyoruz.
İhracatta 2017 yılının atılım yılı olması için uğraş veriyoruz. Hükümetimiz ile
yürüttüğümüz çalışma sonrası ihracatçılarımızın yeşil pasaport almasını
sağladık. İhracatçının ürettiği malı AB’de rahatça dolaşırken ihracatçının bu
ülkelere girememesi gibi ironik bir durumu bu hamleyle ortadan kaldırdık” dedi.
Küresel hacimdeki ekonomik dalgalanmalara rağmen
orta vadede konulan hedeflere ulaşacaklarını belirten Büyükekşi:” 153 milyar
dolarlık hedefimizi de geçerek 155 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. İlk dört
ayda %8.8 artış umut verici” dedi. Ticaret ile siyasetin birbirinden ayrılması
gerektiğine dikkat çeken Büyükekşi sözlerine şu şekilde devam etti: “İsrail ile
6-7 yıldır siyasi ilişkilerde sıkıntı yaşıyoruz ancak ticaretimizde %50’lik bir
artış var. AB’de gelişmiş ülkelerden oluşan bir topluluk burada da ticarete
siyaset karıştırılıyor. Gümrük Birliği anlaşmasının bir an evvel güncellenmesi
konusunda müzakerelerin başlaması gerektiğini düşünüyoruz.”
Türkiye algısını istenilen seviyeye çıkarmak için
7 ülkede 17 uluslararası şirketin CEO’sunu da yanımıza alarak reklam kampanyası
başlattıklarının altını çizen Büyükekşi:” Hedefimiz bu ülkelerde çıkan önemli
gazeteler yoluyla 550 milyon kişiye ulaşmak. Aynı şekilde Televizyon
aracılığıyla da 1.1 milyar kişiye ulaşmak istiyoruz” diyerek sözlerini
noktaladı.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder