11.17.2015

KalDer 24.KALİTE KONGRESİ-YILMAZ PARLAR


BASIN TOPLANTILARI  

 


AVRUPA’NIN EN BÜYÜK YÖNETİM KONGRESİ KalDer 24.KALİTE KONGRESİ,
İŞ DÜNYASININ ÖNDE GELEN TEMSİLCİLERİNİN KATILIMIYLA BUGÜN BAŞLADI.
KONGRENİN BU YIL Kİ TEMASI ‘MÜKEMMELLİĞİ SÜRDÜRMEK’

20’DEN FAZLA OTURUM 90’I AŞKIN KONUŞMACININ YERALDIĞI KONGREDE, KalDer’E UZUN YILLAR EMEK VEREN İSİMLER ‘MÜKEMMELLİK ELÇİLERİ ONUR PLÂKETİ’YLE ÖDÜLLENDİRİLDİ.

YOĞUN SİYASİ GÜNDEME RAĞMEN GÖSTERİLEN İLGİDEN MEMNUNİYET DUYDUKLARINI İFADE EDEN KalDer YÖNETİM KURULU BAŞKANI A. HAMDİ DOĞAN, “KalDer BİR DERNEKTEN ÇOK DAHA FAZLASI. BU YOLCULUĞUN ESAS KAHRAMANI BİZE DESTEK VEREN KURUM VE KURULUŞLAR. ONLARLA BİRLİKTE VARIZ, VAROLMAYA DEVAM EDECEĞİZ” DEDİ.

Avrupa’nın en büyük yönetim kongresi ünvanına sahip olan KalDer Kalite Kongresi, iş, sanat ve medya dünyasından çok sayıda davetlinin katılımıyla İstanbul Kongre Merkezi’nde bugün başladı. Kongre açılış ve ana oturumuna TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran – Symes, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ve EFQM Yönetim Kurulu Başkanı Andreas Wendt katıldı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ise etkinlikte video mesajıyla yer alarak, KalDer’in 25. yılını kutladı.  Bu yıl ki teması ‘Mükemmelliği Sürdürmek’ olan kongrede 90’ı aşkın konuşmacı yer alacak, pek çok marka temsilcisi 2 gün boyunca ‘kalite’ yolculuğundaki deneyimlerini paylaşacak. Türkiye Mükemmellik Ödül Töreni ise kongre sonunda gerçekleşecek.

A.Hamdi Doğan: Kongre düşünce kalitesine ışık tutacak
24. Kalite Kongresi’nin seçimler ve G20 gibi yoğun siyasi bir gündem esnasında gerçekleştiğini ifade eden KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, açılış konuşmasına Paris’te yaşanan terör saldırısını değerlendirerek başladı. Dünyanın gündem başlıklarına artık küresel terörün de eklendiğini ve bundan kaygı duyduklarını ifade eden A. Hamdi Doğan, “Öncelikle tüm terör kurbanları ve mağdurları için üzüntülerimizi sunuyoruz. Terörü şiddetle kınıyoruz. Yaşama, insana saygısı olmayan her düşünce yok olmaya mahkûmdur. Kalite Kongremizin yönetim kalitesinde önemli etkiler yaratacağını, bunun küresel rekabete olumlu yansıyacağını ve nihai hedef olarak düşünce kalitesine ulaşmada bir ışık tutmasını temenni ediyorum.” dedi.

“Mükemmellik moda değil, yaşam tarzıdır”
Mükemmellik modelinin bir moda değil, kişi ve kuruluşların içselleştirdiği bir yaşam tarzı olduğuna dikkat çeken A. Hamdi Doğan, “Günü yakalamadan gelecekte olamayız. Gelecekte var olmak için ise bugüne değil, yarına bakmak zorundayız. KalDer çeyrek asırdır bu özlemin yaşama geçirilmesi konusunda bize çatı ve rehber oldu. Pek çok kuruluşumuz öne çıkarak en iyi örnekleri oluşturdular. Bugün özel sektörde, üniversitelerimiz, belediyelerimiz, STK’larda başarılı uygulamalarımız var. Onlarla gurur duyuyoruz. TBMM idari birimi ile başlattığımız mükemmellik yolculuğu bir ilk olarak yürüttüğümüz en önemli kamu projelerinden biridir. Gerçekleştirdiğimiz tüm kongrelerimizde bu güzel örnekleri paylaştık. Yeni hayallerin, amaçların peşine düştük. Bunların memnuniyet verici sonuçlarını görmekten gururluyuz” diye konuştu.

Cansen Başaran – Symes: “Dijital vizyona ihtiyaç var”
Kalite Kongresi’nin kalite yolculuğunun her aşamasında şirketlerimize deneyimlerini paylaşma ve paylaşarak öğrenme imkanı sunduğunu ifade eden TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes, kongrenin kalite bilincinin ve toplam kalite yönetiminin yaygınlaşmasında büyük payı olduğunu söyledi. Yenilikçiliğin şirketler için önemine değinen Başaran-Symes, hayatlarını büyüyerek devam ettirmek veya sonlandırmanın, şirketlerin inovasyon yetenekleriyle çok yakından ilgili olduğunu ifade etti.

Başaran-Symes şunları söyledi: “Bu denli teknolojiyle bütünleşmiş bir dünyada geride kalmamak, dijitalleşme sürecinde hızlı koşanlardan olmak için hem kamuda hem de özel sektörde çok güçlü bir dijital vizyona ihtiyaç var. Dijitalleşmenin tüm kurumlarda en üst seviyede sahiplenilmesi gerektiğini belirtmek isterim.” TÜSİAD’ın Sanayi Vizyonu olan Endüstri 4.0 'a da değinen Cansen Başaran-Symes, şu ifadeleri kullandı: “Endüstri 4.0, bilgi-iletişim teknolojileri ile makinaların ve değer zincirindeki üreticilerin birbirine bağlı çalıştığı üretim modeli olarak tanımlanabilir.  Endüstri 4.0’ın sunduğu metadoloji ve teknolojilerle hızlı, hatasız ve esnek üretim yöntemleri uygulanabiliyor. Bu şekilde hem düşük maliyetlerle kişiselleştirilmiş ürünler üretilebiliyor hem de sanayide verimlilik artışı sağlanmış oluyor. Sanayi devriminin 1, 2 ve 3. evrelerini zamanında yakalayamamış ülkemizin, sanayinin 4. evresi olan ve Endüstri 4.0 olarak adlandırdığımız dönüşümü, zamanında yakalaması gerekiyor. Sanayide dönüşüm, küresel rekabet açısından ekonomik olarak yapmamız gereken dönüşümün odağında bulunuyor. TÜSİAD olarak, “Endüstri 4.0”a geçiş süreci olarak adlandırdığımız sürece somut katkı sağlıyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızı önümüzdeki günlerde daha sık duyacaksınız. Sizi de, bu dönüşüm sürecinin bir parçası olmaya davet ediyorum.”

Andreas Wendt: “KalDer Avrupa’nın en iyilerinden”
EFQM Başkanı Andreas Wendt ise mükemmelliğin yaygınlaştırılmasında Türkiye’nin en başarılı ülkeler arasında olduğuna işaret etti. Özellikle otomotiv, sağlık, eğitim ve kamu sektörlerinde Türkiye’nin iddialı olduğunu öne süren Andreas Wendt, “KalDer, Avrupa’da  bu işi yapan en iyi kurumlardan biri. 25. yılını kutluyor, başarının devamını diliyorum. En son 2000 yılında katıldığım kalite kongresi son derece başarılı geçmişti. Aynı tabloyu şuan burada da görüyor, yaratacağı etkinin faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.

Bülent Eczacıbaşı: “Bu model ile çok şey öğrendik”
KalDer ile TÜSİAD Başkanı olduğu dönemde, 1992 yılında tanıştığını ifade eden Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ise yaptığı konuşmada, EFQM Modeli’nin şirketler üzerindeki etkisine değindi. Eczacıbaşı, “KalDer İş Mükemmelliği Modeli ile vizyon ve başarma azmini iş hayatımıza yansıtmanın aracı oldu. Kuruluşlarımızda başlattığımız dönüşüm çabalarına yol gösterdi. Model ortak bir dil yarattı ve bu dili kullanarak mükemmellik arayışını kültürlerimize işledik. Bir resmin bütününü görmenin ne kadar önemli olduğunu model sayesinde öğrendik” dedi. Eczacıbaşı, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘İş Mükemmelliği Modeli’nin öğrettiği en değerli yaklaşımlardan birisinin de modelin yarısı olarak kurgulanan sonuçları önemsemek ve ölçmek. 25 yıl sonra bugünlerde iyice farkediyoruz ki, doğal kaynaklarımızı, sonuçlarını hiç hesaplamadan, tüketmişiz. Havamızı, suyumuzu, toprağımızı, ölçüsüzce kirletmişiz. Eğer kasım ayının sonunda yapılacak Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde, dünyadaki karbon salınımını, sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutacak şekilde sınırlayamazsak, yaşadığımız felaketlerin büyüyerek devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Dünyamızı yaşanabilir bir yer haline getirebilmek için iş dünyasının girişim gücünden nasıl yararlanabiliriz?

Faaliyetlerimizin toplum ve özellikle doğa için yarattığı sonuçları nasıl etkin bir şekilde ölçülebilir hale getirebiliriz? İş dünyasında “kalite kavramı” etrafında yarattığımız sahiplenmeyi, “sürdürülebilir bir gelecek yaratmak” için nasıl sağlayabiliriz? Günümüzün can yakıcı sorularının bunlar olduğunu söyleyebiliriz. Sonuç odaklı olmak, sonuçları ölçmek, “iş mükemmeliği modeli”nin bizlere kazandırdığı önemli değerlerden sadece birisi.”

KalDer vefa örneği gösterdi
KalDer bu yıl bir ilke imza atarak uzun yıllar emek veren Mükemmellik Elçileri’ni de plâketle ödüllendirdi. Mükemmellik Eliçileri Onur Töreni’nde plâket alan bazı kurum ve kuruluşların isimleri ise şöyle; TÜSİAD, Sabancı Holding, Koç Holding, Borusan Holding, Bosch Sanayi ve Ticaret A.Ş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBBB), Eczacıbaşı Holding, İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş., , Siemens A.Ş., Coca Cola İçecek, İstanbul Gaz Dağıtım A.Ş. (İGDAŞ), KalDer geçmiş dönem yönetim kurulu başkanları ve kurucu üyeleri, KalDer geçmiş dönem TMÖYK başkanları.
yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder