3.19.2015

TÜRKBESD’DEN ÇAĞRI:-HABER YILMAZ PARLAR


BASIN TOPLANTILARI  

 


TÜRKBESD’DEN ÇAĞRI:


Avrupa’nın 1 numaralı beyaz eşya üreticilerini temsil eden
TÜRKBESD’den çağrı:
“Enerji verimli ürünlerin kullanımında destek aslında tüketicilerimize verilmeli”
22,5 milyonluk üretim kapasitesi ile Avrupa’da 1 numara ve Türkiye’nin en önde gelen sektörlerinden biri olan beyaz eşya sektörünün temsilcisi Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) başkanı Özcan Aydilek, “Özellikle enerji verimli ürünlerin kullanımında biz desteğin aslında tüketicilerimize verilmesini istiyoruz. Artık Beyaz Eşya lüks tüketim malı olarak sayılmamalı. Bugün köylerimize gidin buzdolapsız bir ev göremezsiniz.  O nedenle sanayide büyüme rakamlarının pek de iyi gitmediği bu dönemde piyasalar da hem reel anlamda hem de moral etkisi olacağına inandığımız ÖTV indirimini hükümetimizden bekliyoruz.” dedi.

Günde 15 adet çamaşır makinesinden dakikada 90 adet beyaz eşya üretimine…
Türkiye’de beyaz eşya sektörünün temellerini 1959 yılında daha sanayileşmenin henüz yeterli gelişmeyi sağlamadığı bir dönemde atıldığını belirten Aydilek “Geldiğimiz noktada, yılda 15 adet çamaşır makinesinden bugün sektör 1 dakikada 90 adet beyaz eşya üretimi yapıyor. Bu çok ciddi bir gelişme. Son 10 seneye bakarsak üretimimizde %100’lük bir artış olmuş, her sene yüzde 6 oranında büyüme sağlamışız. Bu büyüme oranları ile gidersek bile bizim 2023 yılı için hedefimiz yıllık 40 milyon adet üretim yapmak” değerlendirmesini yaptı.
Sektörün üretiminin %75’ini ihraç ettiğini vurgulayan Aydilek sözlerini şöyle sürdürdü: “Beyaz eşya sektörü 2014 yılında 22 milyon 595 bin 875 adetle geçen seneye oranla %3 civarında bir büyüme gerçekleştirdi. 2014 yılında ihracatta da %5 oranında bir büyüme yakaladık.  Ancak iç satış rakamlarımız da %2 oranında bir düşüş oldu. Bunun nedenini 2013 Aralığı sonrasında yıl ortasına kadar yaşanan keskin düşüşlerin olmasına bağlıyoruz. Özellikle kredi kartına getirilen taksit kısıtlaması bizi etkiledi.”
 Kapımız enerji verimliği ile ilgili her türlü işbirliğine açık. 
Enerji verimliliği ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarının önemine dikkat çeken Özcan Aydilek “Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmıyor. Hükümet, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi de tüketicinin ortak bir şekilde hareket ederek ülkemiz ve geleceğimiz için enerji verimliliğini sağlaması gerekiyor. Biz işbirliğine hazırız. Kapımız enerji verimliği ile ilgili her türlü işbirliğine açık.” ifadelerini kullandı.
Aydilek,  tüm buzdolaplarının A+++ enerji verimli muadilleri ile değiştirilmesi durumunda sağlanacak yıllık enerji tasarrufunun Keban Barajının yaklaşık 2 yıllık enerji üretiminden fazlasına eşdeğer olacağına da dikkat çekti.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkanı Sn.Özcan Aydilek Konuşması ise şöyle;  
“Kısaca derneğimize değinirsek;
Tam 29 yıl önce, 1986 yılında sektörün önde gelen beyaz eşya firmalarının bir araya gelmesi ile Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği kuruldu.
Dernek 1999 yılında, Avrupa Birliği sektör üst kuruluşu olan CECED’e (European Committee of Domestic Equipment Manufacturers) üye oldu.
Bunun üzerine de Bakanlar Kurulu kararı ile Türkiye adını kullanma iznini alıyor ve Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) olarak adını değiştirdi.
Amacımız Nedir?
Türkiye’de Beyaz Eşya Sanayinin geliştirilmesi,
Ulusal ve uluslararası standartlarda hizmet kalitesinin yükseltilmesi,
İhracatın artırılması,
Üretilen markaların uluslararası yelpazede tanınmış markalar haline getirilmesi ve
Sektörün teknolojik gelişmesini sağlanması
Derneğimizin 6 üyesi var.
Ama bu 6 üye hakikaten sektörün amiral gemileri...  Çünkü sektörün % 90 ‘nını üyelerimiz temsil ediyor. Arçelik, BSH, Candy Group, Indesit, Demirdöküm ve Vestel.
Bu 6 firmanın da markalarını bu slaytımızda görüyorsunuz.
Tabi bu markalar sadece Türkiye'de değil dünya çapında da bilinen, tanınan ve güvenilir markalardan oluşuyor.
TÜRKBESD olarak biz 6 adet ana ürün üretiyoruz.
Bunlar; buzdolabı, derin dondurucu, çamaşır makinesi, fırın, bulaşık makinesi ve kurutucu.
Bir yanlışlığa mahal vermemek için söylüyorum, üye firmalarımız küçük ev aletlerini de üretmelerine rağmen istatistiksel olarak bizim sektör olarak veri kabul ettiğimiz ürünler bu 6 ana üründen oluşuyor.
Sizlere sektör ile ilgili kısa kısa bazı rakamlar vermek istiyorum. Böylece sektörün büyüklüğünün de bir kez daha altını çizmiş oluruz.
Bugün Türk Beyaz Eşya sektörü 22,5 milyon adetlik üretimi ile Avrupa’nın da 1 numaralı üreticisi konumundadır.
Bu üretiminin yüzde 75’ini de sayısı 120’yi geçen ülkelere ihracat yapmaktadır.
Eskiden beyaz eşya üretim üssü olarak bildiğimiz Almanya'yı ve İtalya'yı geride bırakmıştır.  Bu başarıya sağlam altyapı, teknolojiyi çok iyi kullanan fabrikalarımız ve kalifiye işgücümüz ile ulaştık.
Yani biz çok değil, az biraz destekle hem üretim rakamlarımızı hem de ihracatımızı artırarak bir dünya devi olabiliriz.
Bu zor değil. Avrupa’da lider konumuna gelmiş bir sektörden bahsediyoruz.
Bakın; sektörün son 10 senesini değerlendirirsek;
2004’den bu yana üretimimizde %100’lük bir artış olmuş.
Her sene yüzde 6 oranında büyüme sağlamışız.
Bu büyüme oranları ile gidersek bile bizim 2023 yılı için hedefimiz yıllık 40 milyon adet üretim yapmak.
2014 yılını değerlendirirsek;
Beyaz eşya sektörünün genel olarak üretim miktarlarına baktığımızda geçen seneye oranla %3 civarında bir büyüme gerçekleştirdiğini görüyoruz. 
İhracat verilerimiz de 2013 yaşanan daralmanın ardından bizi sevindiren seviyelere yükseldi. 2014 yılında ihracatta %5 oranında bir büyüme yakaladık. 
Ancak iç satış rakamlarımız da %2 oranında bir düşüş oldu.
Bunun nedeninin; 2014 yılının ilk yarısında yaşanan durgunluk ve bunun yanısıra, finansal enstrümanlara özellikle kredi kartına getirilen taksit kısıtlamasının etkisi olduğunu düşünüyoruz.
Tabi biraz daha geriye gidip nerden nereye geldik dersek;
Türkiye’de beyaz eşya sektörünün temelleri 1959 yılında daha sanayileşmenin henüz yeterli gelişmeyi sağlamadığı bir dönemde atıldı.
İlk üretim tesisinde 38 işçiyle günde 15 adet çamaşır makinesi kapasitesiyle üretime başlandı.
Geldiğimiz noktada, yılda 15 adet çamaşır makinesinden bugün sektör 1 dakikada 90 adet beyaz eşya üretimi yapıyor.
Bu çok ciddi bir gelişme.
 Günümüzde beyaz eşya sektörü üretim yapısı, istihdama verdiği katkı ve ihracattaki etkinliği ile Türkiye’nin hem yüz akı hem de lokomotifi olan bir sektördür.
40 bin kişiye direkt olmak üzere toplamda 500 bin kişiye istihdam sağlıyor
15000 civarında bayi ve 3500 civarında yetkili servisi var
Sektörde 500'e yakın yan sanayi/tedarikçi bulunuyor.
Ve son 5 yılda patent başvurusu 1500’leri geçiyor.
Bir diğer önemli konu ve bizim dernek olarak en önem verdiğimiz konuların başında Enerji Verimliliği geliyor.
Çünkü ülkenin aslında en önemli sorunu enerji!
Ülkemizde üretilen elektrik enerjisinin yaklaşık %24’ü evlerde tüketiliyor. Evlerde kullanılan elektrikli ev aletleri de evlerde harcanan bu enerjinin yaklaşık %60’ını tüketmektedirler.
Yani sadece bu oranları düşündüğünüzde bile enerji verimliliğinin önemi ortaya çıkıyor. Bugün Türkiye için enerji maliyetlerini azaltmanın ne kadar hayati bir durum olduğunu hepimiz biliyoruz.
Türkiye ekonomisinin bağımlı olduğu ve kronik bir şekilde ithalatın en büyük kalemini enerji oluşturuyor.
2014 yılında enerji faslında 54.906 milyar TL’lik bir ithalat gerçekleştirmişiz. Dış Ticaret açığımız ise 84.508 milyar TL olmuş. Yani dış ticaret açığımızın %65’i enerji ithalatı nedeniyle ortaya çıkmış. İşte bu noktada enerji verimliliğinin önemi ortaya çıkıyor.
Tabi enerji verimli ürünlerde halkımız tarafından en fazla düşünülen konu maliyet yüksekliği. 
Evet, belki de haklılar. Enerji verimliliği yüksek bir cihaza yapılan yatırım maliyeti daha fazla, ama cihazın 10–15 yıllık kullanım ömrü boyunca sağlayacağı enerji tasarrufu ödenen parayı geri kazandırmaktadır.
Biz TÜRKBESD üyeleri olarak bu konuyla ilgili birçok çalışma yapıyoruz ve projemiz var. Bu çalışmalarımızla Türk ürünleri global platformda da enerji verimliliğinin liderleri arasındadır.
Biz sadece ürünlerimiz enerji verimli ürünler demiyoruz. Her bir ürünü de yeşil binalarımızda, fabrikalarımızda üretiyoruz. Yani sektör üretimde de enerji verimliliğine katkı yapıyor.
Bir örnek vermek istiyorum;  bakın sadece buzdolaplarını düşünün:
Tüm buzdolaplarının A+++ enerji verimli muadilleri ile değiştirilmesi durumunda sağlanacak yıllık enerji tasarrufu, Keban Barajının yaklaşık 2 yıllık enerji üretiminden fazlasına eşdeğerdir.
Türkiye bu tasarrufu yapmalı, Türkiye’nin artık kaybedeceği bir vakti yok. Bırakın kaybetmeyi gideceği hedefe de koşarak gitme vakti.
Peki ne yapılmalı? Öncelikle; tüketici enerji tasarrufu konusunda bilinçlendirilmeli Ancak; enerji verimliğinde bilinçlendirme farklı platformlarda eşzamanlı olarak koordinasyon içinde yapılmalı.
Arkadaşlar;  Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmıyor….
O nedenle, hükümet, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi de tüketicinin ortak bir şekilde hareket ederek ülkemiz ve geleceğimiz için enerji verimliliğini sağlaması gerekiyor.
Biz işbirliğine hazırız. Kapımız enerji verimliği ile ilgili her türlü işbirliğine açık. 
Biz Sayın Enerji Bakanımız Taner Yıldız’ın da enerji verimliliği ile ilgili ne kadar hassas olduğunu ve bu konuyla bizzat kendinin uğraştığını çok iyi biliyoruz.
Bu konuda özellikle sizlerden ve hükümetimizden destek istiyoruz. Enerji verimliliği yüksek olan ürünleri alalım. İnanın ki uzun dönemdeki kârınız daha yüksek oluyor.
Ama tabi ki bizi zorlayan bazı noktalar mevcut.
Öncelikle ÖTV: Artık Beyaz Eşya lüks tüketim malı olarak sayılmamalı. Bugün köylerimize gidin buzdolapsız bir ev göremezsiniz.  O nedenle sanayide büyüme rakamlarının pek de iyi gitmediği bu dönemde piyasalar da hem reel anlamda hem de moral etkisi olacağına inandığımız ÖTV indirimini hükümetimizden bekliyoruz.
İkincisi; özellikle enerji verimli ürünlerin kullanımında biz desteğin aslında tüketicilerimize verilmesini istiyoruz.
Tabi Euro/Dolar paritesinde gerileme gibi sorunlar sektörün büyümesini etkileyecektir diye düşünüyorum.
Yani ihracat rakamlarımızda bir gerileme olmasa bile pariteden dolayı dolar karşılığı düşük olacaktır. Çünkü sektörümüz dolar ile alıp Euro ile satış yapmaktadır.
Kredi kartına gelen taksit kısıtlaması da öncelikle tüketicileri sonra da bizleri mağdur etmiştir. 
Bir diğer sorunumuz da; Lojistik ve nakliye giderlerinde sıkıntı yaşıyoruz. Bunlar da bizi rekabette sıkıntıya düşürüyor.
Biz sıkıntıya düşerken başka ülkelerin yıldızı parlamaya başladı. Sektör Avrupa’da Almanya ve İtalya’yı gerilerde bırakırken karşımıza Polonya çıktı. Birçok üretici üretimlerini Polonya’ya kaydırmaya başladı.
Neden Polonya? Aslında işçilik maliyetleri aynı ancak lojistikte bizden bir adım öne çıktılar.
Her yerde söyleniyor, en öncelikli hedef üretim- Türkiye üretim odaklı bir büyüme sağlamalı- Peki bunu nasıl gerçekleştireceğiz?
1980’lerde bizimle aynı gelişmişlik düzeyinde olan Malezya, Singapur, Güney Kore gibi ülkeler nasıl gelişti? Bu ülkelerin gelişme süreçlerini incelerseniz kalkınmalarını Ar-Ge’ye verdikleri önem ve devletin sanayiciye verdiği büyük destekler ile sağlandığını görürsünüz. Aslında Kalkınma Planı’nda beyaz eşya sektörü stratejik sektör olarak belirlendi. Ancak bu sadece planda kalmamalı, sektörün açıkça önemi vurgulanmalı.”
yilmazparlar@yahoo.com



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder